-
1 çöp tenekesi
Mülleimer m, Abfalleimer myemek artıklarını \çöp tenekesine boşaltmak die Essensreste in den Mülleimer leeren -
2 çöp tenekesi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > çöp tenekesi
-
3 çöp tenekesi
n. garbage can, litter bin, rubbish bin* * *1. dustbin 2. garbage can 3. trash can -
4 çöp tenekesi
dustbin, garbage can, trash can -
5 çöp
çöp1 < çöpü> Müll m;çöp arabası Müllwagen m;çöp bidonu Mülltonne f;çöp gibi spindeldürr;çöp tenekesi Mülleimer m;çöp yığını Müllhaufen m;çöplerin toplanması Müllabfuhr f;atom çöpleri Atommüll m;otomatik çöp boşaltıcısı Müllschlucker mçöp2 < çöpü> Hälmchen n, Hölzchen n; Span m; Splitter m;çöp atlamamak kleinlich ( oder pedantisch) sein;çöp gibi spindeldürr;çöp kebabı Art Schaschlik m;kibrit çöpü Streichholz n -
6 çöp
(çöpü)1) соло́минка, были́нка; ще́пкаsaman çöpü — соло́минка
2) му́сор, сор; отхо́ды, отбро́сы; очи́сткиçöp arabası — мусороубо́рочная маши́на
çöpe atmak — вы́бросить [в му́сорный я́щик]
çöp bidonu — му́сорный я́щик
çöp borusu — мусоропро́вод
çöp kabı — [му́сорная] у́рна
çöp kutusu — му́сорный я́щик
çöp sepeti — му́сорная корзи́на
çöp tenekesi — му́сорное (помо́йное) ведро́; му́сорный я́щик; у́рна для му́сора
çöp yığını — му́сорная ку́ча; сва́лка
atom çöpleri — а́томные отхо́ды
otomatik çöp boşaltıcısı — мусоропрово́д
3) черено́к, плодоно́жка, цветоно́жка -
7 çöp
",-pü 1. garbage (especially animal or vegetable refuse); trash, rubbish. 2. litter, trash. 3. matchstick. 4. very small twig; chip of wood. 5. stalk or stem (of a fruit). 6. piece of refuse (found in unlooked dry rice, chickpeas, etc.). 7. comp. garbage. - arabası garbage truck, Brit. dustcart. - atlamamak not to miss the slightest thing; to be very attentive. - atlamaz meticulous, punctilious. -e dönmek to get very thin, turn to skin and bones. - dubası garbage scow. - gibi very thin, as thin as a rail. - kebabı pieces of meat grilled on skewers of wood and then cooked lightly. - konteyneri dumpster. - kutusu garbage container; trash container; Brit. dustbin; wastebasket, Brit. wastebin, wastepaper basket. - makinesi/öğütücüsü garbage-disposal unit, disposal unit, disposal, disposer. - sepeti wastebasket, Brit. waste-bin, wastepaper basket. - şiş 1. thin skewer. 2. a kabob made by grilling over charcoal very small cubes of meat that have been affixed to a thin skewer. - tenekesi garbage can; trash can; Brit. dustbin." -
8 trash can
çöp tenekesi -
9 litter bin
çöp tenekesi -
10 litter bin
çöp tenekesi -
11 garbage can
çöp tenekesi -
12 trashcan
çöp tenekesi -
13 garbage can
çöp tenekesi -
14 trash can
çöp tenekesi -
15 garbage can
çöp tenekesi* * *çöp tenekesi* * *((American) a dustbin.) çöp kutusu/tenekesi -
16 мусорный ящик
çöp sandığı, çöp tenekesiТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > мусорный ящик
-
17 dustbin
çöp kutusu, çöp tenekesi -
18 dustbin
n. çöp kovası, çöp varili* * *1. çöp kutusu 2. çöp tenekesi* * *noun ((American garbage-can or trash-can) a container for household rubbish.) çöp tenekesi/bidonu -
19 teneke
I s Blech nt, Weißblech nt; (çöp \tenekesi) Eimer m; (benzin \tenekesi) Kanister mII adj blechern, Blech- -
20 Mülleimer
çöp kovası, çöp tenekesi
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çöp tenekesi — is. 1) Sokaklarda çöplerin içinde toplandığı büyük kap 2) mec. Çöplük Âdemoğulları Haliç i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır. B. R. Eyuboğlu 3) sf., mec. İşe yaramayan, kötü, berbat … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöp — is., Far. çūb 1) Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi. P. Safa 2) Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöplük — is., ğü Çöplerin atıldığı veya biriktirildiği yer, çöp tenekesi, küllük, süprüntülük, gübürlük, mezbele mezbelelik Birleşik Sözler çöplük horozu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çöplüğü … Çağatay Osmanlı Sözlük
teneke — is. 1) Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac 2) sf. Bu sacdan yapılmış Teneke maşrapa. Teneke faraş. 3) Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap 4) sf. Bu kabın aldığı miktarda olan Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı … Çağatay Osmanlı Sözlük